3 Ocak 2012 Salı

Ekmek Arası / Charles Bukowki


"Turgenyev çok ciddi bir yazardı ama beni güldürüyordu, çünkü bir gerçekle ilk karşılaşma gülme duygusu uyandırıyordu insanda. Başka birinin Gerçeği sizinde gerçeğiniz ise ve o bunu sizin için dillendiriyorsa müthiştir."  S.116

"Kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım. Yalnız yaşamak istiyordum, yalnız olunca daha iyi hissediyordum kendimi, daha demiz, ama onlardan kurtulacak kadar zeki değildim. Onlar benim efendilerimdi belki de, şekil değiştirmiş babalarım." S.118
"Sorun seçimlerini hep iki kötü arasında yapmak zorunda kalmandaydı, ve seçimin ne olursa olsun bir parçanı daha kesiyorlardı. Kesecek bir şey kalmayana dek. İnsanların çoğu yirmi beş yaşında mahvolmuştur. Araba süren, yemek yiyen, çocuk sahibi olan, kendilerine en çok benzeyen başkan adayına oy vermek gibi her şeyi yapabilecek en kötü şekilde yapan götlerden oluşmuş bir toplum." S.133

"İlgi duymuyordum.Hiç bir şeye ilgi duymuyordum.Nasıl kaçabileceğime dair fikrim yoktu.Diğerleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa.Benim anlamadığım birşeyi anlamışlardı sanki. Bende bir eksiklik vardı belkide..mümkündü..sıksık aşağılık duygusuna kapılırdım. Onlardan uzak olmak istiyordum. Gidecek yerim yoktu ama..intihar?..tanrım,çaba gerektiriyordu..beş yıl uyumak isterdim ama izin vermezlerdi." S.134

"Herkes sisteme uyup içine girebileceği bir kalıp bulmak zorundaydı. Doktor, avukat, asker, ne olduğu mühim değildi. Kalıbını bulduktan sonra ileriye doğru gitmeye çalışıyordun. Sussex de herhangi biri kadar çaresizdi. Ya bir kalıp bulurdun kendine, ya da açlıktan ölürdün." S.135 

"Önümde uzanan yolu görebiliyordum. Yoksuldum ve yoksul kalacaktım. Para değildi özellikle istediğim. Bilmiyordum ne istediğimi. Hayır, biliyordum. Saklanabileceğim, saklanıp hiçbir şey yapmak zorunda kalmayacağım bir yer istiyordum. Bir şey olma düşüncesi beni korkutmakla kalmıyor, hasta ediyordu." S.148

"Orada oturmuş içerken intihar olasılığını düşündüm, ama tuhaf bir şekilde bedenimden ve varlığımdan hoşnuttum. Ne kadar korkmuş olsalarda benimdiler. Aynaya bakıp sırıttım: gideceksen beraberinde, sekiz ya da on ve ya yirmi kişiyide götür." S.215

"Karyolama oturup kendime bir içki koydum. Kapımı açık bırakmıştım. Şehrin gürültüsüyle beraber ay ışığı sızıyordu odama: müzik dolapları, otomobiller, küfürler, köpek havlamaları, radyolar... Hep beraberdik. Aynı bok çukurunun içindeydik hepimiz. Kaçış Yoktu." S.216





MusicPlaylist
Music Playlist at MixPod.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder